Sam Shepard’dan “Büyük Cennet Düşü” – Fırat Yılmaz

SAM SHEPARD – BÜYÜK CENNET DÜŞÜ

Sam Shepard, 1943 yılında Illinois-Fort Sheridan’da doğduğundan olsa gerek, Batı Amerika’nın kültürünü oyunlarında ve öykülerinde yaşayabiliyorsunuz. Elli beşin üzerinde oyunu sahnelenen, iki roman, onlarca öykü kaleme alan ve beyaz perdede sergilediği performansları ile Oscar adaylığı dahi olan Pulitzer ödüllü bir sanatçının kelimeler ile raks ederek anlattığı öykülerini bulabileceğiniz kitabı Büyük Cennet Düşü okunmaya değer.

Peki Shepard’ın bize, on yedi öykülük kitabında anlattığı nedir? Buraya kocaman harflerle “AİLE” yazsak yanlış olmazdı. Kaçışlar, bireysellik, pişmanlıklar, tutunmalar, tutunamamalar gibi konuların Amerikan kültürü aile yapısındaki tezahürlerini bize yolda bulunan yaralı kuş, çorak arazideki yalnız telefon kulübesi, yarış atı dergilerinde dumanlar içinde kayboluş ya da bir fesleğen siparişi üzerinden anlatmayı tercih etmiş.

Açılışta bizi bir “Çözüm Adamı” bekliyor. Coşkun bir atın nasıl ehlileştirileceğini gösteren bir figürün baba ile oğulun arasına fersah fersah mesafe ördüğünü bir çınar ağacının tepesinden izliyoruz. Turgenyev’in ruhunun sadece Rusya’da değil insanoğlunun nefes aldığı her yerde titrediğine bir kere daha tanık oluyoruz.

Belki her birimiz yolun yarısında verdiğimiz “bir” kararı sorgulamışızdır. Shepard, “Coalinga” öyküsünde gerçek anlamda yolun yarısındayken, ailesini terk etme kararını yeniden sorgulayan karakterini, bir telefon kulübesinin içine koyarak, sıkışmışlık ve bireysellik arasında ne gibi bir bağıntı olduğunu ortaya koyuyor.

Takıntılar, adanmışlıklar, bağlılıklar ve içe dönüşler gibi konular Shepard’ın oyun alanı. Bu durumların anlatıldığı birçok öykü görebilirsiniz fakat Shepard, bunları sunarken kendi kalemine has yöntemler izliyor. Berlin duvarının bir parçasında, onlarca tüy yumağı kedide, dedesinin çamaşırlarını yıkaması için torununa yamamaya çalıştığı garson kızda ya da Proust okumayan bir dolandırıcıda bu yöntemi hissedebiliyorsunuz.

Yaşanamamışlıktan bahsetmiştik. Bu kavramı, bedeni eve ve aileye bağlı olan fakat aklına ket vurmayıp, aile normlarını sonuna kadar esneten bir karakterde görüyoruz. Odasından günlerdir çıkmayan adam, yıllar önce yaptığı at yarışı tacirliği işini özlüyor. Sigara dumanının içinde, eski at yarışı dergilerine bakarak, en iyisini tespit etmeye çalışıyor. İnternet ile en güncel bilgilere ulaşabilir aslında. Ama o, en iyi atı bulma derdinde değil. O gençliğini arıyor. Aynı evin alt katındaki ailesinden oldukça uzaklaşmış. Ve iyi atı bulana kadar da şu anki hayatına dönme şansı yok. Kimse onu anlamıyor. O da şimdi içinde olduğu hayatı.

Yazar, değindiği konuları hayatın içinden anlatırken “Büyük Cennet Düşü” öyküsünde bizi de o sahneye alıyor ve yaşlanmanın ve yaşayamamanın girdabına bırakıyor. Bir yaka iğnesinin parıltısına, neredeyse metruk bir kulübeye, bir garson kızın gülüşüne hapsedip ya arkasına bakmadan giden birinin ya da giden birinin sırtını seyrettiğimiz bir pozisyonda bırakıyor.  

Aile yapısına bakış açısından, Türk ve Amerikan kültürünün farklı olan yönlerini deneyimleyebileceğiniz, belki de kendi hayatınızdan parçalar keşfedebileceğiniz bir anlatıdır Büyük Cennet Düşü. Cennetin düşten ibaret olduğu, öğretilen pembe masalların karşılık bulmadığı “gerçek” bir dünyayı tasvir ediyor Shepard. En doğal haliyle ölümün, zamanın ve tutkuların sıradan hayatlarda nasıl yankılanıp, bu insanları bu dehlizlerde nasıl boğduğuna ışık tutuyor. Mikrofon tutuyor. İnsan olanın doğasına merak duyanlar, çaresiz olanın sonatını bir de Shepard’dan dinleyin. Eminim; yalnız bir gece sürüşünde, sisli bir arazide, ne alacağınızı unuttuğunuz bir markette ya da sabah, ondan önce kalkmak için yarıştığınız dostunuzda bu öyküleri hatırlayacaksınız.

FIRAT YILMAZ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Nisan Erdem, Everest Yayınları tarafından yayımlanan “Rüyanın Oltasında” adlı kitabının ardından Yavuz Yavuzer ile söyleşti.

Bağlantı profilde.

@1yavuzyavuzer
@nisan.e
@everestyayinlari
...

Ekibimizin üyelerinden Selnur Güneş, “Yıldızçiyi” isimli yeni öyküsüyle Yazı Işleri’nde.

Bağlantı profilde.

@selnurgunes
...

İlayda Özcan, “İlgili Edebiyatla” isimli yeni öyküsüyle Yazı Işleri’nde.

Bağlantı profilde.

@ilaydaa.ozcn
...

Senem Balaban, “Zavallı Yalnız Bilgisayar” isimli yeni öyküsüyle Yazı-İşleri’nde.

Bağlantı profilde.

@sen_emba_laban
...

Atakan Boran’ın yeni öyküsü “Eski Güzel Günler” Yazı İşleri’nde.

Bağlantı profilde. 📌

@atakanboran1
...

Tuğrul Karataş, “Kanlı Batak” isimli öyküsüyle Yazı-Işleri’nde.

Bağlantı profilde.

@tugrulkaratas
...

Gamze Güller, Everest Yayınları’ndan yayımlanan Zürafanın Bildiği kitabının ardından Yavuz Yavuzer ile söyleşti.

Bağlantı profilde.

@gamzegullergg @1yavuzyavuzer @everestyayinlari
...

Uğur Demircan “Masal” isimli yeni öyküsüyle Yazı Işleri’nde.

Bağlantı profilde.

Fotoğraf: Aydın Akburak
...

Sudenaz Kahraman, “Kül” isimli öyküsüyle Yazı İşleri’nde!

Bağlantı profilde.

@sudenazzkahraman
...

Fikirden Kurmacaya Bir Öykü Yaratmak Atölyesi’nin son öyküsü “Bakkalın Oğlu” Sümeyye Batur’un kaleminden Yazı İşleri’nde.

@spslslsmy

Bağlantı profilde.
...

Fikirden Kurmacaya Bir Öykü Yaratmak Atölyesi’nin üçüncü öyküsü “Mavi Güneş” Enes Yazan’ın kaleminden Yazı İşleri’nde.

@enesyazan_

Bağlantı profilde.
...

Fikirden Kurmacaya Bir Öykü Yaratmak Atölyesi’nin ikinci öyküsü “Süt” Azra Ertek’in kaleminden Yazı İşleri’nde.

@azrertk

Bağlantı profilde.
...

Fikirden Kurmacaya Bir Öykü Yaratmak Atölyesi’nin ilk öyküsü “Radyo” Arman Yazan’ın kaleminden Yazı İşleri’nde.

@armanyazan_

Bağlantı profilde.
...

“Merhaba, ben Füruzan…”

Murat Uğurlu’nun kaleminden, üç uzun yaz ikindisinde yolunun kesiştiği Füruzan’a veda mektubu “Benim Füruzanlarım” Yazı İşleri’nde.

“İnsan olmak böyle bir şey midir acaba? Beşikten mezara upuzun, harcıâlem, manasız bir huzursuzluk…”

Bağlantı profilde.

@murat.vesaire
...

Van’da genç yazarlara, “Fikirden Kurmacaya Bir Öykü Yaratmak” isimli bir atölye veren Serpil Canalan bu yolculuğunu “Bir Çizgili Defter Meselesi” yazısıyla kaleme aldı.

Bağlantı profilde.

@serpilcnln
...

Mehmet Can Şaşmaz, “Ceza” isimli öyküsüyle Yazı İşleri’nde!

Bağlantı profilde.

@mehmetcansasmaz
...

Ahmet Erkam Saraç, “Sakın Efsane Söyleme” isimli öyküsüyle Yazı İşleri’nde!

@aerkamsarac

Bağlantı profilde.
...

Oğuz Dinç, “Herkesin Derdi Kendine” isimli öyküsüyle Yazı İşleri’nde!

@oguzdinc_official

Bağlantı profilde.
...

Dilara Ulu, “İzafi Mesele” isimli öyküsüyle Yazı İşleri’nde!

@dileabag

Bağlantı profilde.
...

Mehmet Can Şaşmaz, “Ödül” isimli öyküsüyle Yazı İşleri’nde!

Bağlantı profilde.

@mehmetcansasmaz
...

Yazı İşleri


Künye

Yayın Yönetmeni

Murat Çelik


Yayın Kurulu

Duygu Değirmenci

Elif Yeşilkaya

Eris İnal

Fırat Yılmaz

Gülcan Ayral

Hatice Tosun

Müge Oskay

Salihcan Sezer

Tolga Esat Özkurt

Yavuz Yavuzer

İletişim

[email protected]

Press ESC to close